17 Kasım 2011 Perşembe

KCK davasımı, Cemaatin Engizisyonu mu?

Bakın KCK davasına... Cengiz Doğan'ın başına gelenin başka birçok versiyonuyla karşılaşırsınız.  O pankartı astıysa firar etti firar ettiyse nasıl yani?!
Ben bir insanın aynı anda iki yerde birden olabileceğini biliyorum.
Ama herkes bilmez. Çok şaşırır.
28 yaşındaki Cengiz Doğan da öyle bir şaşırmış ki, anlatmaya nereden başlasam.
***
Doğan, 20 Nisan 2009’da KCK Şırnak davası kapsamında Mardin Nusaybin’de bir arkadaşının evine yapılan baskında, ev sahibi arkadaşıyla birlikte gözaltına alındı. Mahkemeye çıktı ve tutuklandı. Yaklaşık 2.5 yıldır Mardin E Tipi Cezaevi onun yeni ikametgâhı. ,
Biliyorsunuz bu tür ‘ikametgâhlardan’ istenildiği gibi çıkılıp girilemiyor.
Fakat... Yani acaba...
Nusaybin Cumhuriyet Savcılığı, bu evrensel kuralı tam olarak bilmiyor olabilir mi? Cezaevine giren bir kişinin istediği vakit çıkıp, estiği vakit geri dönemeyeceği gerçeğini... Bilmiyor olabilir mi?
***
Nusaybin Savcılığı’nın açtığı soruşturma şöyle diyor: ”18 Nisan 2011’de Nusaybin Belediyesi ve Nusaybin BDP organizesinde Mitanni Kültür Merkezi bahçesinde yaşamını yitiren PKK’lıların anması için resim sergisi açıldığı ve mevlit okunduğu tespit edilmiştir. Bu etkinlik esnasında suç konusu olan kimi pankartlar ve resimler asılmıştır. Bu pankart ve fotoğrafların asılması ve bu etkinliğe katılmaları sonucu örgüt propagandası suçunu işledikleri iddiasıyla isimleri belirtilen kişiler hakkında soruşturma açılmıştır.”
Tahmin edin bakalım o isimler içinde kim de var?
Cengiz Doğan. 2.5 yıldır KCK’dan tutuklu olan!
Savcılığın suç unsurlarını saya saya bitiremediği etkinliğin yapıldığı gün de tutuklu olan!
***
Tabii, Doğan hakkında soruşturma açıldığını duyunca şaşırmış. 26 Eylül günü savcıya verdiği ifadesinde bu şaşkınlığını hiç gizleyemiyor: ”Nasıl oluyor da 5 ay önce Nusaybin’e gidip, pankart asıp, etkinliğe katılıp daha sonra tekrar Mardin Cezaevi’ne gelebiliyorum? Ayrıca nasıl oluyor da cezaevinde olduğum halde bana ait olmayan bir fotoğraf bana aitmiş gibi gösterilerek 5 ay önce Nusaybin’de çekildiği belirtilebiliyor? Eğer o fotoğraftaki kişi ben isem ve 5 ay önce Nusaybin’de isem, o zaman hem savcılar, hem jandarma hem de Mardin Cezaevi Müdürlüğü beni hukuk dışı bir şekilde serbest bırakmış ya da demek ki ben firar etmişim...”
Bari gerisini de ben sorayım: Firar ettiyse niye hâlâ cezaevinde? Filan.
***

Türkiye stili yargıçların, savcıların ve iddianamelerin insanlığa soğuk füzyondan öte bir katkısı oldu: Bir insan aynı anda iki yerde birden olabiliyor!
Mesela bakın Balyoz iddianamesine... Yurtdışında görevde oldukları pasaportlarla kanıtlanan 4 asker aynı anda İstanbul’da darbe hazırlığı yapıyormuş gibi yargılanıyor.
Bakın KCK davasına... Cengiz Doğan’ın başına gelenin başka birçok versiyonuyla karşılaşırsınız.
***
“Siz KCK nedir biliyor musunuz, terör örgütünün şehir yapılanmasıdır, paralel devlet hazırlığıdır, sözleşmesi var, başkanı Murat Karayılan...” diye ezbere anlatmaya başlıyorlar.
Biz, KCK nedir, biliyoruz da... Siz bu davanın görülme biçimindeki garabetleri, laubaliliği, keyfiyeti biliyor musunuz?
Biraz bilin, doğrusu.
Türkiye’nin en hayati meselelerinin nasıl bir saçmalıklar diyarının kapısı önüne bırakıldığını bilin. Az biraz daha bilgi ufuk açar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder