20 Kasım 2011 Pazar

'Biat etmeyenlerin mal varlıkları dondurulacak'

Yargı-Sen Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, BM Terorizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Sözleşme'ye dayanılarak hazırlanan yeni yasa tasarısıyla oluşturulacak bir Özel Görevli Komisyon’un, “iktidarın yanında yer almayan, biat etmeyen veya muhalefet eden gazeteler ve gazeteciler, medya ve mensupları, şirketler, dernekler, sendikalar, siyasi partiler, vakıflar, özel üniversiteler, işadamları, meslek örgütleri gibi tüm kişi ve kuruluşların” malvarlıklarını, haklarında hiçbir soruşturma olmadan dondurabileceğini bildirdi.

 Yargı-Sen Başkanı Eminağaoğlu, Cumhuriyet gazetesinin “Olaylar-Görüşler” köşesi için kaleme aldığı “İleri Demokrasi İçin Atılan Adım: ÖGK!..” başlıklı makalede 12 Eylül yönetiminin iktidarını meşru kılmak için “anarşiyi yok etme” söylemini kullandığını anımsattı. Eminağaoğlu, “Şimdi de iktidarda kalmanın meşruiyeti için terörle etkin mücadele söylemi kullanılmaktadır. İktidar partisi dışındaki siyasi partilerin bu yasa tasarısının farkında olmaması ise ayrıca manidardır” dedi. DGM’ler yerine kurulan Özel Yetkili Mahkemelerin çalışmalarının ortada olduğunu belirten Eminağaoğlu getirilmek istenen yeni bir komisyona dikkat çekti ve şu görüşleri savundu:
 “-ÖGM’ler konusunda AB mevzuatını dolanan siyasi irade, şimdi de BM mevzuatını dolanarak, bir Özel Görevli Komisyon (ÖGK) kurmak istemektedir.
 -2002 yılında 4738 sayılı yasa ile onaylanması uygun bulunan BM Terorizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Sözleşme’ye dayanılarak hazırlanan yasa tasarısı, 2011 Ocak ayında sunulduğu TBMM’de, yasama dönemi sonuna kadar yasalaşamadığı için, 21.10.2011 tarihinde TBMM’ye yeniden sunulmuştur.
 -BM Sözleşmesi’nde, terörizmle mücadele için ulusalüstü ilkeler konularak ülkeler arasında karşılıklı yardımlaşmanın arttırılması, iç hukukta da etkili hukuksal, idari ve cezai önlemlerin alınması, bu bağlamda malvarlıklarının dondurulması, el konulması ve müsaderesine yönelik hükümler getirilmesi belirtilmektedir. Ayrıca üye devletler için, BM Güvenlik Konseyi’nin 1267 sayılı kararıyla belirlenen, teröre finansal destek sağlayan kişi ve örgütlerin malvarlıklarının dondurulması, yine 1373 sayılı kararında yer alan terörün finansmanının suç olarak düzenlenmesi konularında yükümlülükler öngörülmektedir.

 TASARIDA BM SÖZLEŞMESİ STANDARTLARI ÖRTÜLÜ GEÇİŞTİRİLİYOR
 -Tasarıda, BM Sözleşmesi’ne yönelik hükümler yer almakta ise de kavramlar ve kurallar açıkça ortaya konulmadığı, birçok yönüyle sözleşmedeki amacı aşırı derecede aşan hükümlere de yer verildiği için, uygulama BM’nin de değil, siyasi iktidarın bakışı ile biçimlenecektir.

 İKTİDARA BAĞIMLI BİR YAPI
 -Tasarı yasalaştığında, terör ve terörün finansmanı ile ilgili göreceği malvarlığı ve fonlara el koymakla görevli ‘Malvarlığının Dondurulması Değerlendirilmesi Komisyonu’ adıyla bir idari komisyon kurulacaktır. Kurulacak komisyona, temel hak ve özgürlükler kapsamındaki mülkiyet hakkını ve bu konudaki tasarruf yetkisini kısıtlama görevi yüklenmektedir. Adeta yargısal görev yüklenen, objektiflik ve tarafsızlıkla çalışmasını sağlayacak kurallar da getirilmeyen bu komisyon, bütünüyle iktidara bağımlı bir yapıdadır. MASAK Başkanı’nın başkanlığındaki yedi kişiden oluşan komisyonda, MİT ve Hazine Müsteşarlığı ile Başbakanlık, İçişleri, Dışişleri ve Adalet bakanlıklarındaki üst düzey bürokratlar yer almaktadır.

-Soruşturma ve yargılama boyutuna ulaştığında ÖGM’lerin görev alanında kalan terörle ilgili konularda, soruşturma öncesi aşamada bu komisyon görev yapacaktır. Böyle olunca bu idari komisyon, yapısı, görevleri ve soruşturma öncesi aşamada da ÖGM’lerin misyonunu yüklenmesi nedeniyle sonuçta, bir Özel Görevli Komisyon’dur. Dondurulacak malvarlığının, terörün finansmanında kullanılmış olması veya bu amaca özgülenmiş olması koşulları da aranmamaktadır. Malvarlıkları dondurulan gerçek ve tüzel kişiler, tüm hak ve alacak ile borçlarını bu komisyona bildireceklerdir ki, bir mali vesayet hali de yaratılmaktadır.

BİAT ETMEYENLERİN MAL VARLIKLARI DONDURULACAK
 -İktidar gibi düşünmeyen veya biat etmeyenleri bile iktidarın terör kapsamında nitelendirdiğini, yine bu gerekçe ile cezaevinde bulunan kişileri düşündüğümüzde, ÖGM’lere bile gerek kalmadan, artık doğrudan iktidara bağlı ÖGK yoluyla, iktidarın yanında yer almayan, biat etmeyen veya muhalefet eden gazeteler ve gazeteciler, medya ve mensupları, şirketler, dernekler, sendikalar, siyasi partiler, vakıflar, özel üniversiteler, işadamları, meslek örgütleri gibi tüm kişi ve kuruluşların malvarlıkları, haklarında hiçbir soruşturma olmadan dondurulabilecektir.”
 Ömer Faruk Eminağaoğlu, ÖGK kararlarının CMY uyarınca ancak yargıç tarafından verilen el koyma kararları çerçevesinde infaz edileceğinin belirtildiğini de hatırlattı. Bu yetkinin komisyona adeta ceza yargıcı yetkisi de yüklediğini belirten Eminağaoğlu, “Komisyon kararlarına karşı yargı yolunun açık olduğu belirtilmişse de idari nitelikteki bu komisyon kararlarına karşı başvurulacak yargı yoluna ve bu yolun da etkin işlemesine yönelik herhangi bir hüküm de getirilmemiştir. Ceza soruşturmasında yargıç, soruşturma açılmasını haklı gösteren nedenler yanında kuvvetli kuşku halinin de bulunması durumunda ancak el koyma kararı verebilirken ÖGK, yargıca tanınan yetkinin de ötesinde kuvvetli kuşku hali ve de soruşturma koşulları bile oluşmadan bu kararı verebilmektedir” dedi.

 MAL VARLIKLARINI SONSUZA KADAR DONDURULABİLİR
 Ömer Faruk Eminağaoğlu, tasarıda, önlem kararı için süre öngörülmediğini, bir yıl için de ceza soruşturması açılmaz ise kararın kaldırılmayabileceğinin ifade edildiğini bildirdi. Bir tarafta terör gerekçesi kullanılırken öte tarafta soruşturma koşulları oluşmadan bu yetki tanındığına dikkat çeken Ömer Faruk Eminağaoğlu, “Mevzuata göre böyle bir el koyma hali, ‘örgüte yardım ve yataklık’ suçlaması için soruşturma açılmasını gerektirmektedir. Ancak böyle bir soruşturma açılması koşulları bile oluşmadan, bu yetkinin tanınması da ayrı bir iç çelişkidir” dedi.


Anka

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder