30 Kasım 2011 Çarşamba

Karayılan: Tek taraflı adım atmayacağız

KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, ateşkes yapılacağı yönündeki iddialara yanıt verdi: “Ne olacaksa karşılıklı olmak zorunda; bizden yana artık tek taraflı adımlara yer yoktur. Bunu açık söylüyoruz.”


ANF’ye konuşan KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “PKK'nin silah bırakması durumunda çok ciddi gelişmeler olabileceğini” açıklaması ile, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin “Silahların bırakılması konusunda PKK'yi ikna ettim” açıklamasını değerlendirdi. 

BİZDEN YANA ARTIK TEK TARAFLI ADIMLARA YER YOK 

Karayılan, şunları söyledi: “Türkiye’de Kürt sorunu güncel bir konu. Hemen herkes kendi açısından tartışıyor, fikir ileri sürüyor. Tartışmanın ve değişik fikir ortaya atmanın herhangi bir sakıncası yok. Fakat Başbakan Erdoğan’ın ‘PKK’nin silah bırakması durumunda çok ciddi gelişmeler olabileceği’ sözü öteden beri Kürt halkına ve bize dayatılan bir şeydir. Yani “önce teslim ol, silah bırak; sonra ben merhametim ne kadar el verirse sana öyle yaklaşırım.” Bu açıdan bunun hiçbir yeri yoktur; bu, olması mümkün olmayan bir husustur. Ama Sayın Talabani, sanırım daha çok kendine göre bazı şartlara bağlayarak ifade ediyor. Ona bir şey demem; tartışılabilinir. Ne olacaksa karşılıklı olmak zorunda; bizden yana artık tek taraflı adımlara yer yoktur. Bunu açık söylüyoruz.

BARZANİ’NİN TÜRKİYE ZİYARETİNDEN SONRA BAZI GELİŞMELER OLABİLİRDİ AMA…

Son günlerde ‘görüşmeler var, çözüm olacak, vb.’ bazı psikolojik savaş söylemleri de çeşitli basın-yayın organlarında servis ediliyor. AKP hükümeti, bu tür girişimlerle çözümün bütün zeminlerini ortadan kaldırıyor. Ne çözümü! Tek yol bırakıyor: Direnme yolu. Bir taraftan bu kadar saldırı varken, öbür taraftan çözümden bahsetmek gerçekle örtüşmüyor.

Örneğin; Federe Kürdistan Bölge Başkanı Sayın Mesut Barzani de Türkiye’ye gitti. Belli ki orada bir takım tartışmalar olmuş. Eğer süreç normal gitseydi Sayın Mesut Barzani’nin dönüşünden sonra belli bazı gelişmelerin yaşanması belki olası olurdu ama Erdoğan, Kürt heyetiyle -Sayın Mesut Barzani ile- her ne konuşmuşsa onu yolculadıktan sonra hem tehditler savurdu, hem de operasyonlara hız vererek özellikle de en son Önder Apo’nun avukatlarını da hedefleyerek yumuşamanın tüm zeminlerini tasfiye etti. Bu da AKP’nin niyetini açığa vuran bir durumdur. Bence Sayın Barzani, Sayın Talabani ve bütün gözlemci çevreler bunu iyi görmeli. Yani bir taraftan biz Kürtlere mesaj verilmekte; ‘silah bırakılırsa şu bu olur’ denilmekte, öbür taraftan da var gücüyle saldırılar geliştirilmektedir. Bütün Medya Savunma Alanlarına yüzlerce sorti yapılarak uçak saldırıları gerçekleştirildi; Önderlik avukatlarına saldırı oldu. Bunlar ne zaman oldu? Kürt heyetinin Türkiye’den dönüşü ardından oldu. Bu, “Siz Kürtler gidin, tartışın, danışın; PKK teslim oluyorsa olsun, yoksa ben hepinizi hedefleyeceğim” demektir. AKP’nin yaptıkları bu anlama geliyor.

HÜKÜMETİN KÜRTLERLE UZLAŞMA GİBİ BİR NİYETİ YOK

Türkiye kamuoyunun da bilmesi gerekiyor ki, AKP’nin saldırıları, yumuşamanın ortamını kaldırmıştır. Eğer öyle olmasaydı belki tartışmalarla bazı sonuçların ortaya çıkması mümkün olabilirdi ama Türk devletinin tek taraflı saldırısı -kaldı ki biz bu süreçte öyle çok kapsamlı bir eylem yapmadık- biçiminde süreç tırmandırıldı. Bu, Türk sömürgeciliğinin gerçek niyetini açığa vurmaktadır. Kürtlerle uzlaşmak, Kürtlerden özür dilemek, Kürtlerle bir arada yaşamanın eşit koşullarını yaratma niyetleri yoktur; baskı ve şiddetle teslim alma politikaları vardır. Bunun için Kürtleri aynı zamanda birbirine karşı kullanma taktikleri geliştirilmektedir. Yani bu konudaki politikaları çok açık. Bence herkes bunu görmelidir. Bütün ilgili çevrelerin bunu izlemekte olduğunu da düşünüyorum.”


ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder