Hakkari'nin Çukurca ilçesi kırsalında bulunan Kazan Vadisine 22-24 Ekim tarihleri arasında Türk ordusunun hava saldırısı sonucu 36 HPG gerillası hayatını kaybetmişti. Saldırıda kimyasal silahların kullanıldığına dair şüphe ise her geçen gün güçleniyor. Son olarak geçtiğimiz hafta parlamenter ve insan hakları savunucularından oluşan Almanya'dan bir heyet bölgeye giderek incelemelerde bulunmuştu.
Heyette yer alanlardan biri de eski BM Biyolojik Silah Müfettişliği görevini yürüten Federal Meclisi Dr. Jan van Aken'di. Sol Partili Aken, izlenimlerini rapor haline getirdi. Türk ordusunun kimyasal silah kullandığına ilişkin daha önce de birçok kez ellerine haber ve belge ulaştığına vurgu yapan ve bu konudaki örnekleri sıralayan Aken, en önemli kanıtın ise 1999 yılında yaşanan bir çatışmada çekilen görüntüler olduğunu belirtti.
'TÜRK ORDUSUNUN DEPOSUNDA KİMYASAL SİLAHLAR VAR'
2003 yılında Hamburg Üniveristesi'nde biyolojik silahlara ilişkin araştırma bölümünün kurulmasına öncülük eden ve 2004'te Türkiye'nin elindeki biyolojik silahlara ilişkin yaptığı araştırma ile dikkat çeken Dr. Jan van Aken, 2010 yılında ise Türk ordusunun deposunda kimyasal silah bulunduğunun belgelendiğini hatırlattı. Alman vekilin son raporundaki satır başlıkları ise şöyle:
"11 Mayıs 1999'da Şırnak-Ballıkaya'da 20 PKK'li militanın yaşamını yitirdiği çatışmanın ardında olay yerinde bulunan bir el bombası Münih Üniversitesi'ne bağlı Adli Tıp Enstitüsü tarafından incelendi. El bombasının CS gazı içerdiği tespit edilirken, "Kennzeichen D" adlı dergi silahın "Typ RP707" numaralı olduğunu ve Buck & Depyfag firması tarafından üretildiğini ve 1995'te Türkiye'ye satıldığını yazdı.
Kapalı bir yerde kullanıldığında ölümcül olabilen CS gazı uluslararası anlaşmalar tarafından yasaklanıyor. Ancak Türkiye'nin imzaladığı uluslararası anlaşmalara rağmen Bradford Üniversitesi'nin 2010 yılında bir raporda Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu'nun CS el bombaları ürettiği yazıldı."
2009 yılında Çukurca'daki bir operasyonda da kimyasal silah kullanıldığına ilişkin güçlü şüphelerin olduğunu hatırlatan Alman vekil "Hamburg Üniversitesi'nde bilirkişi heyeti operasyonda yaşamını yitiren gerillaların fotoğraflarını incelemiş, ölümlerin kimyasal silah sonucu meydana geldiğine kanat getirmişti" dedi.
Türkiye'nin elinde kimyasal bulundurarak uluslararası anlaşmaları ihlal ettiğine dikkat çeken Alman vekil, bu konuda uluslararası bir araştırmanın yapılmasını istedi. 22-24 Ekim tarihleri arasında Kazan Vadesinde 36 HPG gerillasının kimyasal silahlarla yaşamını yitirmesi üzerine 27 Kasım'da bölgeye giden Dr. Jan van Aken'in bu konudaki izlenimleri ise şöyle:
'CENAZELERİ GÖRMEMİZE İZİN VERİLMEDİ'
"Olay yerinde 2-3 km'ye kadar atılan bombaların izine hala rastlamak mümkün. Yine çatışmanın ardından askerler, civarda yaşayan köylülere 'Üç güne kadar su içmeyin' demiş. Savcılık, güçlü kimyasal silah şüphesine rağmen sessizliğini koruyor ve şimdiye kadar her hangi bir soruşturma başlatmamış. Üstelik bazı cenazeler bir aydan fazladır morgda bekletiliyor.
Malatya'daki cenazeleri görmek için savcılığa başvurduk. Fakat bize hiçbir açıklama yapılmadan talebimize yanıt verilmedi. Otopsilerin bağımsız bir heyet tarafından yapılması çok önemlidir ve kimyasal silah kullanımına ilişkin en önemli bulgu olacak. Ayrıca Türk hükümeti kimyasal silahları yasaklayan OPCW'nin incelemelerde bulunmasına izin verilmeli."
Başta Almanya olmak üzere OPCW üyesi diğer ülkelerin de Türkiye'ye konuyu araştırması için baskı yapmasını isteyen Alman vekil Dr. Aken son olarak "Aksi taktirde hiçbir araştırma yapmamak ve anlaşmaların ihlal edilmesine göz yummak suç ortaklığıdır" dedi.
ANF NEW AGENCY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder